BÜYÜK DAVA/ ALİ AŞLIK/YENİGÜN GAZETESİ


Bugün Türk siyasi tarihi açısından çok önemli bir gün. Türk tarihinin en önemli davalarından biri bugün başlıyor. Bu süreç oldukça uzun ve karmaşık geçecek gibi görünüyor. Girift ve karmaşık bir ilişkiler yumağı içindeki suç örgütü kurmak iddiasıyla önemli addedilen insanlar hakkında karar verilecek. Yeniden büyük bir dezenformasyon süreci başlayacak, vatandaşın kafasını ayrıntılara boğup büyük resmi gözden kaçırmaya çalışacaklar.

Zira suç örgütü ve işleyiş tarzına baktığımızda bu ilişkiler yumağının tam anlamıyla çözülmesi hiç de işlerine gelmez. Onun için küçük bir çocuğun yanına silah koyup ekrana öğretmenimiz yok diye çıkaracaklar, onun için dünyadaki kriz dalgası ülkemizi de vuracak “az sonra, az sonra” diyerek insanımızı moral olarak çökertmeye çalışacaklar. Bu ülke darbelerden ve darbecilerden çok çekti. Önce ülkeyi bunalıma ve krize sok sonrada kurtar. Yok öyle yağma, devir değişti. Devrin değiştiğinin en büyük göstergesi de bu gün başlayan davadır.

Bu arada hapiste tutuklu bulunanlardan ADD Başkanı Şener Eruygur’un başına gelenler oldukça üzücüydü. Fakat o yoğun bakımdan, felç halinden 27 gün gibi kısa bir sürede iyileşmesi ve Türk doktorlarının tedavi sürecindeki büyük başarısı hepimizi mutlu etti. Umarız 10 gün içinde de tamamen sağlığına kavuşur. Kendilerine acil şifalar diliyorum.

Dünya büyük bir ekonomik krizin içinde, ekonomiler batıyor, borsalar çöküyor. Bizdeki malum zevat da Amerika’da Bush öksürse bizde borsa etkilenirken neden bizde de kriz çıkmadı diye hayıflanırcasına tavır içinde. Bütün dünya yanıyor, biz de biraz ısınıyoruz sadece o kadar.

Küresel bir ekonominin olduğu dünyada domino taşları gibi bir ülkedeki krizin diğerini tetiklemesi gayet normaldir. Normal olmayan “ya bizde niye olmuyor” havalarına girip akbaba postuna bürünmek ve bu amaçla sözüm ona akil adam, ekonomist, kanaat önderi kılığındaki zevatı sürekli ellerinde körükle ekranlarında boy göstertmeleri. Malum ya günümüzde ekonomi denilen şeyin küçümsenmeyecek bir bölümü de psikolojik bir güven olayından meydana geliyor. Temmuz seçimlerinden sonra ülkemizde kriz senaryoları üretenler ki bazıları bu gün Silivri’de ikamet ediyorlar, ne gibi bir plan içindeydiler halkımız bunu gördü. Burada sevinilecek iki şey var; birincisi, halkımız bu tür haberlere hiç de itibar etmiyor. Ne kadar kuru gürültü çıkarsalar da fayda etmiyor. İkincisi, ekonomi yönetimine güveniyor. Zira bu çilekeş halk bir gecede milyarlarının nasıl çalındığını, hiç edildiğini gördü. O dönemde kimlerin nasıl zenginliklerine zenginlik kattığını da yakından izledi. Bu ülkede kriz beklentisi içinde olanlar, inanın sadece gönüllerinden geçenleri ifade ediyorlar. Ülke ekonomisinin şu anki durumu ile 2000 yılındaki durumunu karşılaştırdığımızda bunu daha net görebiliriz. Bir anayasa kitapçığı ile ülke tepetaklak oluvermişken, şimdilerde dünya çatırdıyor, bizde durum mutedil dalgalı. Bu durumu Kemal Derviş’e bağlayanlara da, altı yıldır ekonomi yönetimimizin yönetimi Kemal Derviş’e mi emanetti veya ekonomi yönetimimizin başındakiler hiç mi iş yapmadı? diye. Bu ülkeye patronunun ekonomik düzleminden değil, ülke halkının düzleminden bakan ekonomistlere ihtiyaç var. Maalesef onları istisnalar hariç ekranlardan uzak tutuyorlar. İyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir.

Geçen hafta önemli gündem maddelerinden biri de terör olaylarıydı. At üzerinden arpa biçmeye alışık, oraları hiç gör(e)memiş muhalefetimiz sürekli ahkam kesip durdu. Gitmediğin, gidemediğin yerlerle ilgili ne üretebileceksin? Benimsenemediğin yerde hangi politikanı gerçekleştireceksin? Sadece sertlik ve baskı yanlısı önlemlerle nereye varacaksın? Suçlu ile masumu o toz bulutunda nasıl ayıracaksın. Zaten terör örgütünün de istediği bu değil mi? Onlar oraya gelemeyen muhalefetten değil oy tabanlarını ellerinden alan iktidar partisinden rahatsızlar. Oradaki halkı rahatsız eden, bunaltan her şey bilinmeli ki terör örgütünün ekmeğine yağ sürer. Onlar da bunu biliyorlar da “laf olsun torba dolsun…”

ALİ AŞLIK/EGE YENİGÜN GAZETESİ
********************

ALİ AŞLIK YAZILARI kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Tarihten Ders Almak / Ali AŞLIK / EGE YENİGÜN GAZETESİ


Sevgili dostlar dünyada olup bitenler hakkında kısa bir ufuk turu yapmak istiyorum. Osmanlı Devleti çöküş sürecinde bile dünyanın en güçlü devletlerinden biriydi. Gücünü ekonomiden asker sayısından almıyordu. Kırım savaşından sonra ekonomik göstergeler iyice bozulmuştu. Birçok ülke sanayi devrimi sonrası mali durumlarını düzeltmiş sömürgelerine sömürgeler katmak istiyordu. Petrol her geçen daha da önem kazanıyordu. Çekindikleri siyasi güç Osmanlı Devleti idi. Osmanlı adeta milletler topluluğu idi. Fransız devrimi ile başlayan ulus devlet anlayışı

Osmanlı’da ayrılıkçı ırkçı yapıları hareketlendirdi. Ayrılıkçı yapılara istihbarat ve parasal yardımlar artırıldı. Osmanlı cephede kazanıp masada kaybediyordu. Sokaklarda nümayiş hareketleri her geçen gün artıyordu. Bugün Türkiye de işler yolunda gittiğinde laiklik elden gidiyor diyenlerin dedeleri Osmanlıda şeriat elden gidiyor diye sokağa dökülüp nümayiş yaparlardı. Osmanlıda da sokağa dökülenler arasında samimi insanlar vardı bugün de var. Osmanlı da oynanan oyunu gören ve tedbir alan 11.Abdülhamit vardı. Onun döneminde ciddi reformlar yapıldı.

Eğitimde, yargıda, istihbarat alanında ciddi atılımlar yapıldı. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuranlar, Abdülhamit’in açtığı okullardan yetişenlerdir. Uzun süre Cumhuriyetin kurumlarını yönetenlerde onun açtığı okullardan yetişenlerdir. Esasen bugünlere ulaşmamızda 2.Abdülhamit’in yaptığı vizyonlu çalışmanın ciddi katkısı vardır. Abdülhamit’i görevden uzaklaştıranlar o günün Ergenekoncuları idi. Uzaklaştırdılar da ne oldu. Osmanlıyı kısa sürede paramparça ettiler. Millet Olarak çok ağır bedeller ödeyerek Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduk. Misakı milli sınırları Osmanlı’nın küçük bir kopyasıdır. Sorunlar bitti mi? Bitmedi. Osmanlı’nın ergenekoncuları İzmir suikastı ile Atatürk’ü ortadan kaldırmaya çalıştılar başaramadılar. Atatürk’ün sağlığında çeşitli oyunlarla çok partili sisteme geçişi engellediler.

Atatürk’ün vefatından sonra dindar insanlarla Atatürk arasında duvarlar ördüler. Duvarı ortadan kaldırmaya çalışan merkez sağ iktidarlar silah zoruyla iktidardan uzaklaştırıldılar. Rahmetli Ecevit’i istedikleri gibi kullanamayınca Kemal Derviş’i başına tebelleş ettiler.

Yetmedi. Ülkeyi erken seçime götürdüler. Ama millet oyunu bozdu. AK Parti’yi tek başına iktidara getirdi. Yerel seçimlerde de güçlendirdi. Son seçimlerde daha güçlü getirdi. Recep Tayyip Erdoğan çok güçlü lider haline geldi.

Güçlü lider demek, güçlü Türkiye demektir. Güçlü Türkiye dünyada oynanan oyunun bozulması demek. Bu da sömürgeci güçlerin işine gelmez. Başbakanı suikastlarla ortadan kaldırmaya çalıştılar olmadı. Siyasi yasaklı haline getirmeye çalıştılar, yargıçlarımızın sağduyusu oyunu bozdu. Bildik yöntemler devreye sokuldu. Terör ve yolsuzluk. Amaç siyasi istikrarsızlık. Dünyanın yaşamış olduğu ekonomik krizi Türkiye fırsata dönüştürmesin. Emperyal güçlerin amacı Türkiye’nin güçlenmesini engellemektir. Türkiye’ye demokrasinin gelip gelmemesi, Kürtlerin haklarının ihlal edilip edilmemesi. Türk vatandaşlarının işsiz kalıp kalmaması, işkence görüp görmemesi onları hiç ilgilendirmez.

Türkiye’nin hukuk devleti olması onları rahatsız eder. Türkiye’ye gerçek Demokrasinin gelmesi onları rahatsız eder. Devlet millet kaynaşması onları rahatsız eder. Diyarbakır’a devlet düşmanı olmayan bir belediye başkanın seçilmesi onları rahatsız eder. Uzlaşmadan yana olan liderler onları rahatsız. Şehit cenazelerini istismar etmemek onları rahatsız eder. Devlet büyüklerine sövmemek onları rahatsız eder. Kısacası ülkenin ve milletin lehine olan her şey onları rahatsız eder. Sevgili dostlar oynanan oyunları çok iyi analiz etmeliyiz, günü birlik sığ yaklaşımların dışında geçmişi iyi analiz ederek geleceğe doludizgin yürümeliyiz. Çanakkale ruhunu ülkemizde canlandırabilirsek aşamayacağımız kriz ve sorun kalmaz. Bu ülkeyi hep beraber kurduk. Daha ilerilere kenetlenerek taşıyabiliriz.

*********
YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN:
http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp?page=koseyazilari&yazarID=108

ALİ AŞLIK YAZILARI kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »