OSMAN CAYAK KAMPANYAYA DAVET EDİYOR…

sevgili hocam bekir akkaya,ben osman cayak kumrulu hemşerinizim… benim sizden ricam okulda başarılıolup evinde bilgisayarı olmayan bir öğrencinize bilgisayar vermek istiyorumve bunu bir kampanya haline dönüstürelim….bu konuda sizlere yardımcıolacağım yarddım etmek isteyen tüm kumrululara bir kampanya düzenleyereksiteniz aracılığıyla bir kampanya başlatalım.teşekkurler
OSMAN CAYAK*osmancayak@hotmail.com

HABER DUYURU kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kumru’nun Tarihi, Turizm ve Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü

Bekir AKKAYA
Tarihi ve Özellikleri
Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Ordu İline bağlı bir ilçe olan Kumru, doğusunda Korgan batısında Akkuş, kuzeyinde Fatsa, kuzeybatısında Ünye ve güneyinde Niksar ilçeleri ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçe topraklarının güneyini Canik Dağları engebelendirir. Elekçi Deresi ve kolları bu dağları derin biçimde parçalamıştır. Canik Dağlarının vadileri arasında yer alan ilçe merkezinin ortasından Elekçi deresi geçmektedir. İlçe topraklarını Elekçi Deresi dışında Pınaralan, Akkancık, Soğukpınar, Kırkkızlar, Boyacılı, Karacalar ve Çatılı akarsuları sulamaktadır. Kumru’da Karadeniz iklimi hüküm sürmekte olup, yazları sıcak, kışları soğuk geçmektedir. Kış ayları genellikle yağmur ve kar yağışlıdır. Her mevsimde yağış görülür. Ordu İl merkezine uzaklığı 60 km, Samsun merkeze ise 142km’dir. Kumru İlçesinin deniz seviyesinden yüksekliği 450 m.dir. Yüzölçümü 344 km2 olan ilçenin toplam nüfusu (2000 Yılı sayım sonuçlarına göre) 44.307’dir. Bu nüfus Kumru Merkezde 18.000’dir.İlçede dağlar ormanlarla kaplı olup, gürgen, karaağaç, meşe, kestane, ceviz ve yüksek kesimlerde iğne yapraklı ağaçları bulunmaktadır. Bu ormanlarda az da olsa kayın ağaçlarına da rastlanmaktadır. İlçenin ekonomisi tarım, ormancılık ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen belli başlı ürünler, fındık, mısır ve patatestir. Az miktarda arpa, fasulye, kendir, buğday, armut ve elma yetiştirilir. Hayvancılıkta ise sığır, koyun ve keçi yetiştirilir. Arıcılık da yapılmaktadır. Ormancılık ilçenin bir diğer gelir kaynağıdır. İlçenin eski isminin Karacaali ve Karaçalı olduğu söylenmektedir. Ancak Kumru adının nerden kaynaklandığı konusunda bazı iddialar bulunmaktadır. Bunlardan birine göre Elekçi Deresi bilinmeyen bir tarihte taşarak ilçeyi kum içerisinde bırakmıştır. Bu nedenle de Kumlu ismi ile tanınmış ve daha sonra bu isim Kumru’ya dönüşmüştür. Bir diğer iddiaya göre de Kuman Türkleri uzun süre burada kalmış ve yaşadıkları bu yöreye Kumru ismini vermişlerdir. Yörede arkeolojik kazı çalışması yapılmamakla birlikte 2000 yılında Kültür Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptıkları 10 günlük yüzey araştırmaları sonucunda Eski çağ tarihi ile ilgili önemli kalıntılara ulaşılmıştır. Bir çok kaya mezarı ve yerleşim yeri tespit edilmiştir.. Yüzey araştırmaların sonucuna göre ilçenin tarihi M.Ö. 584-555 yıllarında Pers İmparatorluğu’na kadar gitmektedir. Küşnefak, Fizme Tekke, Karaağaç, Kömerik gibi köylerinde yerleşimin tarihi M.Ö 4500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Pers İmparatorluğu’na son veren Makedonyalılar, ardından Roma, Bizans ve Rum Pontus Devleti buraya bir süreliğinehakimolmuştur. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Oğuz boyları buraya yerleşmişlerdir. Kaynaklarda Sultan II.Kılıçarslan zamanında Selçuklu Devletine bağlı Danişmendlilerin burayı ele geçirdikleri belirtilmektedir. Bundan sonra yöre Danişmendliler ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra yörede İlhanlı Devleti, Eretna Beyliği, Kadı Burhanettin Beylikleri egemenlik kurmuşlardır. XIV.yüzyılın sonlarına doğru Hacıemiroğulları Ordu’nun bir bölümünde olduğu gibi buraya da hakim olmuşlardır. Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Rum Pontus Devletini ortadan kaldırmasından sonraOsmanlıtopraklarınakatılmıştır. Osmanlı döneminde Kumru’da Meydan ve Serkeş isimli iki yerleşim birimi bulunmaktaydı. Bunlardan Meydan 1642 yılında kaza olarak Ünye Sancağına bağlıydı. 1892’de Fatsa’ya bağlı bir nahiye konumunda olup, 1928’de Fatsa’nın Kumru nahiyesine bağlı bir köy olmuştur. Serkeş ise, 1642’de Canik kazasına bağlı iken 1872’de Ünye’ye bağlı bir nahiye iken, 1882’de Fatsa kazasına bağlı nahiye olmuştur. Cumhuriyet döneminde Kumru nahiye konumunu 1960 yılına kadar sürdürmüş, bu tarihte de ilçe olmuştur.

TURİZM
Kumru turizm açısından son derece elverişlidir. Sahile (Fatsa’ya) 32 kilometre olan Kumru’nun Düzoba ve Ericek gibi ünlü yaylalarının yanında sayısız turizm açısından görülmeye değer yerleşim yerleri mevcuttur. Son derece cana yakın insanları nedeniyle sıcak hane sahipliği sonucu bugüne kadar bir otel dahi yapımına gidilmemiştir. Otel olarak tek ve son derece modern tek konaklama yeri 14 yatak kapasitesi ile Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü bulunmaktadır. Kuzeyde ilçeye 7km uzaklıkta Ericek tepesi ve yaylası, acı suyu böğürtleni ve çileği son derece meşhurdur. Kayabaşından Bakacak ve Ericek tepesinden Kumru’yu hatta Fatsa’yı kuşbakışı görmek mümkündür.
Düzoba yaylası Kumru merkeze 25 km olup, Fatsa’ya, yani denize uzaklığı 60 km’dir. Her yıl yapılan Nineler Güzellik Yarışması ve Dedeler Güreşi önemli etkinliklerdendir. Düzaba Yaylasında bulunan Güç Taşı yıl boyu yüzlerce ümitsize ve çocuğu olmayanlara ümit vermektedir. Ericek Yaylası 100 dönümlük bir alana sahip olup Kumru’ya uzaklık 7 kilometre kadardır. Son zamanlarda turizm açısından resmi çalışmalar başlamıştır. Küşnefak Kayası civarı ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sit alanı haline getirilmiştir.
Erçallar Uygur Evi ve Erçallar Kültür Sarayında ayda bir kez “Kumru Geceleri” adı altında yörenin kültürüne uygun eğlence geceleri düzenlenmektedir. İş Adamı İsmet Erçal tarafından Özelde Kumru ve Genelde her açıdan kişisel ve çok zengin bir müze oluşturulmuştur.
Kumru – Fatsa arası yol çalışmaları son bulmuş ve tüm köy yolları asfaltlanmaya başlanmıştır. Fizme ve Yukarıdamlalı Belediyeleri olarak iki belde belediyesi bulunan Kumru’da Abdi Hoca (Abdurrahman Hilmi Bilici)’nin kabri en çok ziyaret edilen yerlerdendir. Çok sayıda şifalı suyu bulunan Kumru’da Son çalışmalarla sıcak suların olduğu da görülmüştür. Fizme ve Yukarıdamlalı toprakları okunmuş inancıyla davul girmeyen yerleşim yerleridir.
Kaldırım çalışmaları ve sokakların ışıklandırılması ile Kumru yakın bir zamanda Kumru-Niksar yolunun da faaliyete girmesi ile olması gereken yere hızla ilerlemektedir.

KUMRU ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAMSANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ
Kumru İlçesinde Öğretmenevi 1989 yılında Kumru Belediye Sarayının ikinci katında 240m2 alanda açılmıştır. O günden bu yana 2 odada 10 yatakla hizmet vermiştir. 2005 yılında yönetim ve denetimin yoğun çabaları sonucu Ak Parti Grup Başkanvekili ve Ordu Millet Vekili Eyüp Fatsa’nın katkıları ile Belediye Sarayının 5. katında 24 Kasım 2006 Öğretmenler Gününde yeni hizmet alanı muhteşem bir törenle açılarak hizmet vermeye başlamıştır.
24 saat sıcak suları akan 7 modern tek ve çift kişilik odalarda bulunan 14 yatak kapasitesi bulunan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü, sadece üye öğretmenlere değil kamu kurumlarına ve her türlü misafire hizmet vermektedir.
600m2 alana sahip olan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü lokal bölümü sigaralı ve sigarasız oyun salonları bulunmaktadır. Ayrıca Kütüphane ve Bilgisayar odası mevcut olan Öğretmen evinde bir de kafeterya birimi yer almaktadır.
Kumru Belediyesi tarafından tahsis edilen öğretmenevi misafir ağırlama yönünden ilçede çok önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Tüm yatak odalarında son derece modern duş kabinleri ww’ler yer almaktadır.
Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü olarak Bekir AKKAYA ve Müdür Yardımcısı olarak Adem Şahin idareci olarak görev yapmakta olup 1 adet SSK’lı işçi ile birlikte toplam 2 personel bulunmaktadır.
Yeni açılan hizmet binasında şimdilik hiç bilgisayar bulunmamakta ve acilen bilgisayara ihtiyaç vardır. Ayrıca personel eksikliği dünden bugüne hep bulunmaktadır.
Yeni açılan hizmet binası nedeniyle bugüne kadar yapılan işler nedeniyle yeni alınan malzemeler dahil toplam 125.000YTL harcanmış olup acil olarak ödenmesi gereken 25.000YTL borç bulunmaktadır.
KAYNAK BİLGİLER VE TÜM FOTOĞRAFLAR Bekir Akkaya
HAZIRLAYAN: Bekir AKKAYA Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürü

Kumru Sitesi -2002-© http://www.kumru.org
BEKİR AKKAYA

İNCELEME-ARAŞTIRMA kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Kumru’nun Tarihi, Turizm ve Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü

Kumru’nun Tarihi, Turizm ve Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü
Bekir AKKAYA
Tarihi ve Özellikleri
Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Ordu İline bağlı bir ilçe olan Kumru, doğusunda Korgan batısında Akkuş, kuzeyinde Fatsa, kuzeybatısında Ünye ve güneyinde Niksar ilçeleri ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. İlçe topraklarının güneyini Canik Dağları engebelendirir. Elekçi Deresi ve kolları bu dağları derin biçimde parçalamıştır. Canik Dağlarının vadileri arasında yer alan ilçe merkezinin ortasından Elekçi deresi geçmektedir. İlçe topraklarını Elekçi Deresi dışında Pınaralan, Akkancık, Soğukpınar, Kırkkızlar, Boyacılı, Karacalar ve Çatılı akarsuları sulamaktadır. Kumru’da Karadeniz iklimi hüküm sürmekte olup, yazları sıcak, kışları soğuk geçmektedir. Kış ayları genellikle yağmur ve kar yağışlıdır. Her mevsimde yağış görülür. Ordu İl merkezine uzaklığı 60 km, Samsun merkeze ise 142km’dir. Kumru İlçesinin deniz seviyesinden yüksekliği 450 m.dir. Yüzölçümü 344 km2 olan ilçenin toplam nüfusu (2000 Yılı sayım sonuçlarına göre) 44.307’dir. Bu nüfus Kumru Merkezde 18.000’dir.İlçede dağlar ormanlarla kaplı olup, gürgen, karaağaç, meşe, kestane, ceviz ve yüksek kesimlerde iğne yapraklı ağaçları bulunmaktadır. Bu ormanlarda az da olsa kayın ağaçlarına da rastlanmaktadır.
İlçenin ekonomisi tarım, ormancılık ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen belli başlı ürünler, fındık, mısır ve patatestir. Az miktarda arpa, fasulye, kendir, buğday, armut ve elma yetiştirilir. Hayvancılıkta ise sığır, koyun ve keçi yetiştirilir. Arıcılık da yapılmaktadır. Ormancılık ilçenin bir diğer gelir kaynağıdır. İlçenin eski isminin Karacaali ve Karaçalı olduğu söylenmektedir. Ancak Kumru adının nerden kaynaklandığı konusunda bazı iddialar bulunmaktadır. Bunlardan birine göre Elekçi Deresi bilinmeyen bir tarihte taşarak ilçeyi kum içerisinde bırakmıştır. Bu nedenle de Kumlu ismi ile tanınmış ve daha sonra bu isim Kumru’ya dönüşmüştür. Bir diğer iddiaya göre de Kuman Türkleri uzun süre burada kalmış ve yaşadıkları bu yöreye Kumru ismini vermişlerdir. Yörede arkeolojik kazı çalışması yapılmamakla birlikte 2000 yılında Kültür Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptıkları 10 günlük yüzey araştırmaları sonucunda Eski çağ tarihi ile ilgili önemli kalıntılara ulaşılmıştır. Bir çok kaya mezarı ve yerleşim yeri tespit edilmiştir.. Yüzey araştırmaların sonucuna göre ilçenin tarihi \nM.Ö. 584-555 yıllarında Pers İmparatorluğu’na kadar gitmektedir. Küşnefak, Fizme Tekke, Karaağaç, Kömerik gibi köylerinde yerleşimin tarihi M.Ö 4500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Pers İmparatorluğu’na son veren Makedonyalılar, ardından Roma, Bizans ve Rum Pontus Devleti buraya bir süreliğinehakimolmuştur. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Oğuz boyları buraya yerleşmişlerdir. Kaynaklarda Sultan II.Kılıçarslan zamanında Selçuklu Devletine bağlı Danişmendlilerin burayı ele geçirdikleri belirtilmektedir. Bundan sonra yöre Danişmendliler ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra yörede İlhanlı Devleti, Eretna Beyliği, Kadı Burhanettin Beylikleri egemenlik kurmuşlardır. \nXIV.yüzyılın sonlarına doğru Hacıemiroğulları Ordu’nun bir bölümünde olduğu gibi buraya da hakim olmuşlardır. Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Rum Pontus Devletini ortadan kaldırmasından sonraOsmanlıtopraklarınakatılmı”,

İlçenin ekonomisi tarım, ormancılık ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen belli başlı ürünler, fındık, mısır ve patatestir. Az miktarda arpa, fasulye, kendir, buğday, armut ve elma yetiştirilir. Hayvancılıkta ise sığır, koyun ve keçi yetiştirilir. Arıcılık da yapılmaktadır. Ormancılık ilçenin bir diğer gelir kaynağıdır. İlçenin eski isminin Karacaali ve Karaçalı olduğu söylenmektedir. Ancak Kumru adının nerden kaynaklandığı konusunda bazı iddialar bulunmaktadır. Bunlardan birine göre Elekçi Deresi bilinmeyen bir tarihte taşarak ilçeyi kum içerisinde bırakmıştır. Bu nedenle de Kumlu ismi ile tanınmış ve daha sonra bu isim Kumru’ya dönüşmüştür. Bir diğer iddiaya göre de Kuman Türkleri uzun süre burada kalmış ve yaşadıkları bu yöreye Kumru ismini vermişlerdir. Yörede arkeolojik kazı çalışması yapılmamakla birlikte 2000 yılında Kültür Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptıkları 10 günlük yüzey araştırmaları sonucunda Eski çağ tarihi ile ilgili önemli kalıntılara ulaşılmıştır. Bir çok kaya mezarı ve yerleşim yeri tespit edilmiştir.. Yüzey araştırmaların sonucuna göre ilçenin tarihi M.Ö. 584-555 yıllarında Pers İmparatorluğu’na kadar gitmektedir. Küşnefak, Fizme Tekke, Karaağaç, Kömerik gibi köylerinde yerleşimin tarihi M.Ö 4500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Pers İmparatorluğu’na son veren Makedonyalılar, ardından Roma, Bizans ve Rum Pontus Devleti buraya bir süreliğinehakimolmuştur. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bazı Oğuz boyları buraya yerleşmişlerdir. Kaynaklarda Sultan II.Kılıçarslan zamanında Selçuklu Devletine bağlı Danişmendlilerin burayı ele geçirdikleri belirtilmektedir. Bundan sonra yöre Danişmendliler ile Bizanslılar arasında birkaç kez el değiştirmiştir. Selçuklu devletinin yıkılmasından sonra yörede İlhanlı Devleti, Eretna Beyliği, Kadı Burhanettin Beylikleri egemenlik kurmuşlardır. XIV.yüzyılın sonlarına doğru Hacıemiroğulları Ordu’nun bir bölümünde olduğu gibi buraya da hakim olmuşlardır. Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Rum Pontus Devletini ortadan kaldırmasından sonraOsmanlıtopraklarınakatılmı
ştır.

Osmanlı döneminde Kumru’da Meydan ve Serkeş isimli iki yerleşim birimi bulunmaktaydı. Bunlardan Meydan 1642 yılında kaza olarak Ünye Sancağına bağlıydı. 1892’de Fatsa’ya bağlı bir nahiye konumunda olup, 1928’de Fatsa’nın Kumru nahiyesine bağlı bir köy olmuştur. Serkeş ise, 1642’de Canik kazasına bağlı iken 1872’de Ünye’ye bağlı bir nahiye iken, 1882’de Fatsa kazasına bağlı nahiye olmuştur. \n\u003cbr\> Cumhuriyet döneminde Kumru nahiye konumunu 1960 yılına kadar sürdürmüş, bu tarihte de ilçe olmuştur.
TURİZM : Kumru turizm açısından son derece elverişlidir. Sahile (Fatsa’ya) 32 kilometre olan Kumru’nun Düzoba ve Ericek gibi ünlü yaylalarının yanında sayısız turizm açısından görülmeye değer yerleşim yerleri mevcuttur. Son derece cana yakın insanları nedeniyle sıcak hane sahipliği sonucu bugüne kadar bir otel dahi yapımına gidilmemiştir. Otel olarak tek ve son derece modern tek konaklama yeri 14 yatak kapasitesi ile Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü bulunmaktadır. Kuzeyde ilçeye 7km uzaklıkta Ericek tepesi ve yaylası, acı suyu böğürtleni ve çileği son derece meşhurdur. Kayabaşından Bakacak ve Ericek tepesinden Kumru’yu hatta Fatsa’yı kuşbakışı görmek mümkündür.
Düzoba yaylası Kumru merkeze 25 km olup, Fatsa’ya, yani denize uzaklığı 60 km’dir. Her yıl yapılan Nineler Güzellik Yarışması ve Dedeler Güreşi önemli etkinliklerdendir. Düzaba Yaylasında bulunan Güç Taşı yıl boyu yüzlerce ümitsize ve çocuğu olmayanlara ümit vermektedir. Ericek Yaylası 100 dönümlük bir alana sahip olup Kumru’ya uzaklık 7 kilometre kadardır. Son zamanlarda turizm açısından resmi çalışmalar başlamıştır. Küşnefak Kayası civarı ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sit alanı haline getirilmiştir. ştır.
Osmanlı döneminde Kumru’da Meydan ve Serkeş isimli iki yerleşim birimi bulunmaktaydı. Bunlardan Meydan 1642 yılında kaza olarak Ünye Sancağına bağlıydı. 1892’de Fatsa’ya bağlı bir nahiye konumunda olup, 1928’de Fatsa’nın Kumru nahiyesine bağlı bir köy olmuştur. Serkeş ise, 1642’de Canik kazasına bağlı iken 1872’de Ünye’ye bağlı bir nahiye iken, 1882’de Fatsa kazasına bağlı nahiye olmuştur. Cumhuriyet döneminde Kumru nahiye konumunu 1960 yılına kadar sürdürmüş, bu tarihte de ilçe olmuştur.

TURİZM
Kumru turizm açısından son derece elverişlidir. Sahile (Fatsa’ya) 32 kilometre olan Kumru’nun Düzoba ve Ericek gibi ünlü yaylalarının yanında sayısız turizm açısından görülmeye değer yerleşim yerleri mevcuttur. Son derece cana yakın insanları nedeniyle sıcak hane sahipliği sonucu bugüne kadar bir otel dahi yapımına gidilmemiştir. Otel olarak tek ve son derece modern tek konaklama yeri 14 yatak kapasitesi ile Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürlüğü bulunmaktadır. Kuzeyde ilçeye 7km uzaklıkta Ericek tepesi ve yaylası, acı suyu böğürtleni ve çileği son derece meşhurdur. Kayabaşından Bakacak ve Ericek tepesinden Kumru’yu hatta Fatsa’yı kuşbakışı görmek mümkündür.
Düzoba yaylası Kumru merkeze 25 km olup, Fatsa’ya, yani denize uzaklığı 60 km’dir. Her yıl yapılan Nineler Güzellik Yarışması ve Dedeler Güreşi önemli etkinliklerdendir. Düzaba Yaylasında bulunan Güç Taşı yıl boyu yüzlerce ümitsize ve çocuğu olmayanlara ümit vermektedir. Ericek Yaylası 100 dönümlük bir alana sahip olup Kumru’ya uzaklık 7 kilometre kadardır. Son zamanlarda turizm açısından resmi çalışmalar başlamıştır. Küşnefak Kayası civarı ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sit alanı haline getirilmiştir.
Erçallar Uygur Evi ve Erçallar Kültür Sarayında ayda bir kez “Kumru Geceleri” adı altında yörenin kültürüne uygun eğlence geceleri düzenlenmektedir. İş Adamı İsmet Erçal tarafından Özelde Kumru ve Genelde her açıdan kişisel ve çok zengin bir müze oluşturulmuştur.

Kumru – Fatsa arası yol çalışmaları son bulmuş ve tüm köy yolları asfaltlanmaya başlanmıştır. Fizme ve Yukarıdamlalı Belediyeleri olarak iki belde belediyesi bulunan Kumru’da Abdi Hoca (Abdurrahman Hilmi Bilici)’nin kabri en çok ziyaret edilen yerlerdendir. Çok sayıda şifalı suyu bulunan Kumru’da Son çalışmalarla sıcak suların olduğu da görülmüştür. Fizme ve Yukarıdamlalı toprakları okunmuş inancıyla davul girmeyen yerleşim yerleridir. Kaldırım çalışmaları ve sokakların ışıklandırılması ile Kumru yakın bir zamanda Kumru-Niksar yolunun da faaliyete girmesi ile olması gereken yere hızla ilerlemektedir.
KUMRU ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAMSANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ
Kumru İlçesinde Öğretmenevi 1989 yılında Kumru Belediye Sarayının ikinci katında 240m2 alanda açılmıştır. O günden bu yana 2 odada 10 yatakla hizmet vermiştir. 2005 yılında yönetim ve denetimin yoğun çabaları sonucu Ak Parti Grup Başkanvekili ve Ordu Millet Vekili Eyüp Fatsa’nın katkıları ile Belediye Sarayının 5. katında 24 Kasım 2006 Öğretmenler Gününde yeni hizmet alanı muhteşem bir törenle açılarak hizmet vermeye başlamıştır. \n\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>24 saat sıcak suları akan 7 modern tek ve çift kişilik odalarda bulunan 14 yatak kapasitesi bulunan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü, sadece üye öğretmenlere değil kamu kurumlarına ve her türlü misafire hizmet vermektedir.\n”,1]
);
//–>

Erçallar Uygur Evi ve Erçallar Kültür Sarayında ayda bir kez “Kumru Geceleri” adı altında yörenin kültürüne uygun eğlence geceleri düzenlenmektedir. İş Adamı İsmet Erçal tarafından Özelde Kumru ve Genelde her açıdan kişisel ve çok zengin bir müze oluşturulmuştur.
Kumru – Fatsa arası yol çalışmaları son bulmuş ve tüm köy yolları asfaltlanmaya başlanmıştır. Fizme ve Yukarıdamlalı Belediyeleri olarak iki belde belediyesi bulunan Kumru’da Abdi Hoca (Abdurrahman Hilmi Bilici)’nin kabri en çok ziyaret edilen yerlerdendir. Çok sayıda şifalı suyu bulunan Kumru’da Son çalışmalarla sıcak suların olduğu da görülmüştür. Fizme ve Yukarıdamlalı toprakları okunmuş inancıyla davul girmeyen yerleşim yerleridir.
Kaldırım çalışmaları ve sokakların ışıklandırılması ile Kumru yakın bir zamanda Kumru-Niksar yolunun da faaliyete girmesi ile olması gereken yere hızla ilerlemektedir.

KUMRU ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAMSANAT OKULU MÜDÜRLÜĞÜ
Kumru İlçesinde Öğretmenevi 1989 yılında Kumru Belediye Sarayının ikinci katında 240m2 alanda açılmıştır. O günden bu yana 2 odada 10 yatakla hizmet vermiştir. 2005 yılında yönetim ve denetimin yoğun çabaları sonucu Ak Parti Grup Başkanvekili ve Ordu Millet Vekili Eyüp Fatsa’nın katkıları ile Belediye Sarayının 5. katında 24 Kasım 2006 Öğretmenler Gününde yeni hizmet alanı muhteşem bir törenle açılarak hizmet vermeye başlamıştır.
24 saat sıcak suları akan 7 modern tek ve çift kişilik odalarda bulunan 14 yatak kapasitesi bulunan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü, sadece üye öğretmenlere değil kamu kurumlarına ve her türlü misafire hizmet vermektedir.
\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>600m2 alana sahip olan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü lokal bölümü sigaralı ve sigarasız oyun salonları bulunmaktadır. Ayrıca Kütüphane ve Bilgisayar odası mevcut olan Öğretmen evinde bir de kafeterya birimi yer almaktadır. \n\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>Kumru Belediyesi tarafından tahsis edilen öğretmenevi misafir ağırlama yönünden ilçede çok önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Tüm yatak odalarında son derece modern duş kabinleri ww’ler yer almaktadır.\n\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü olarak Bekir AKKAYA ve Müdür Yardımcısı olarak Adem Şahin idareci olarak görev yapmakta olup 1 adet SSK’lı işçi ile birlikte toplam 2 personel bulunmaktadır.\n\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>Yeni açılan hizmet binasında şimdilik hiç bilgisayar bulunmamakta ve acilen bilgisayara ihtiyaç vardır. Ayrıca personel eksikliği dünden bugüne hep bulunmaktadır.\n\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont size\u003d\”4\”\>Yeni açılan hizmet binası nedeniyle bugüne kadar yapılan işler nedeniyle yeni alınan malzemeler dahil toplam 125.000YTL harcanmış olup acil olarak ödenmesi gereken \n25.000YTL borç bulunmaktadır.\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont color\u003d\”#ffff00\” size\u003d\”4\”\>KAYNAK BİLGİLER VE TÜM FOTOĞRAFLAR Bekir Akkaya\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp style\u003d\”text-indent:35.4pt;text-align:justify\”\>\u003cb\>\u003cfont color\u003d\”#ffff00\” size\u003d\”4\”\>HAZIRLAYAN: Bekir AKKAYA Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürü\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/p\>\n\u003cp align\u003d\”justify\”\> \n\u003cp align\u003d\”justify\”\>\u003ci\>\u003cb\>\u003cfont face\u003d\”Arial, Helvetica, sans-serif\” color\u003d\”#ff0000\” size\u003d\”4\”\>Kumru Sitesi -2002-© \u003ca href\u003d\”http://www.kumru.org/\” target\u003d\”_blank\” onclick\u003d\”return top.js.OpenExtLink(window,event,this)\”\>http://www.kumru.org\u003c/a\>\u003c/font\>\u003c/b\>\u003c/i\>\u003c/p\>\n\u003cp align\u003d\”justify\”\>”,1]
);
//–>

600m2 alana sahip olan Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü lokal bölümü sigaralı ve sigarasız oyun salonları bulunmaktadır. Ayrıca Kütüphane ve Bilgisayar odası mevcut olan Öğretmen evinde bir de kafeterya birimi yer almaktadır.
Kumru Belediyesi tarafından tahsis edilen öğretmenevi misafir ağırlama yönünden ilçede çok önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Tüm yatak odalarında son derece modern duş kabinleri ww’ler yer almaktadır.
Kumru Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu Müdürü olarak Bekir AKKAYA ve Müdür Yardımcısı olarak Adem Şahin idareci olarak görev yapmakta olup 1 adet SSK’lı işçi ile birlikte toplam 2 personel bulunmaktadır.
Yeni açılan hizmet binasında şimdilik hiç bilgisayar bulunmamakta ve acilen bilgisayara ihtiyaç vardır. Ayrıca personel eksikliği dünden bugüne hep bulunmaktadır.
Yeni açılan hizmet binası nedeniyle bugüne kadar yapılan işler nedeniyle yeni alınan malzemeler dahil toplam 125.000YTL harcanmış olup acil olarak ödenmesi gereken 25.000YTL borç bulunmaktadır.
KAYNAK BİLGİLER VE TÜM FOTOĞRAFLAR: Bekir Akkaya
HAZIRLAYAN: Bekir AKKAYA Kumru Öğretmenevi ve ASO Müdürü

Kumru Sitesi -2002-© http://www.kumru.org/

NOT : Bu Tanıtım Yazısı Öğretmenevleri Dergisi ve Kumru Haberci Gazetesinde Bekir AKKAYA adı ile yayınlanmıştır…
İNCELEME-ARAŞTIRMA kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

KUMRU, DANİMARKALILARI BÜYÜLEDİ

Güney Danimarka Üniversitesi,Sosyoloji Profosörü M.Ümit Necef ve 30 doktora öğrencisi doğu kültürü üzerine araştırma yapmak üzere Kumru İlçesi ve köylerinde inceleme yaptılar. Kumru Kaymakamlığı,Kumru Belediyesi ve İş adamı İsmet Erçal ın ev sahipliğini yaptığı ve ziyaretin gezi rehberliğini Kumru Milli Eğitim Müdürlüğü gerçekleştirdi. Gezi sabah kaymakamlık ziyareti ile başladı.Türk profösör ve öğrencileri daha sonra Atatürk İlköğretim okulu, Kumru ÇPL, Mehmet Akif Ersoy İlköğretim okulu ve Sarapdal İlköğretim Okulunu ziyaret ederek,öğrencilere hediyeler verip sohbet ettiler. Erçal kültür sarayı ve Uygur evini ve Erçal Fındık Fabrikasını ziyaret eden misafirlere yöresel yemekler ve fındık macunu ikram edildi. Daha sonra Kumru Belediye Başkanılığında bir süre dinlenerek sohbet eden Danimarkalılar burada Başkan Ticabi Civelek ve Prof. Dr. M.Ümit Necef geniş açıklamada bulundu. Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek’te Kumrunun simgesi olarak misafirlere fındık hediye etti. Kumru Müftüsü Abdullah Pamuklu’da Kuran-i kerim ve üç dilde hazırlanmış olan Camiler konulu broşürleri dağıttı.
Resmi ziyaretlerin ardından Kumru ilçe merkezini gezen Danimarkalı 30 turiste ve Kumru’lu turizm elçileri Kumru Merkezde bulunan Lise ve ilköğretim Okullarını ziyaret etti. Öğrenciler ve Kumru’nun haftası olan Çarşamba günü nedeniyle Kumru halkı tarafından sevgi ile karşılanan Danimarkalı 30 turist ve iki profesör hoca ile birlikte proğrama katılan Kumrulu turizm eliçerine Kumrune Erçallar Kültür Merkezinde Kumru’nun yerel yemekleri ikram edildi. Kumru ve Kumru ile ilgili geniş bilgi verilen turisler yemekten sonra Erçallar Kültür Sarayı, Kumru Erçallar Uygur evi ve İsmet Erçal’a ait özel Müze gezdirildi. Daha sonra otubüslere binen turistler Çokdeğirmen Köyü istikamatinde bulunan Ergentürk İlköğretim Okulunu ziyaret etti. Okul idareci öğretmen ve öğrencilerin ve köylülerin coşku ile karşıladığı turislerin her birine öğrenciler tarafından çiçek sunuldu. Okulun Giriş kısmında öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektiren Danimarkalı turisler daha sonra okulda açılan Çanakkale şehitlerimizle ilgili açılan sergiyi gezdi. Köylülerin ve okul öğretmenlerinin hazırladığı birbirinden güzel yiyecek ve içeceklerin ikram edildiği okulda daha sonra 30 Danimarkalı turiste okulun teknoloji sınıfında büyük dev ekranda http://www.kumru.org/ sitesi ve http://www.canik.org/ sitesi ziyaret ettirildi. http://www.kumru.org/ sitesinde bulunan yüzlere Kumru ile ilgili fotoğraflar Kumru Etüt Eğitim Merkezi Öğretmeni ve Ergentürk İlköğretim Okulu İngilizce Öğretmenlerinin güzel İngilizceleri ile Danimarkalılara anlatılarak Kumru’nun gelişmişliği ve eğitim düzeyi Danimarkalıları hayran bıraktı. Ergentürk İlköğretim Okulu ile Danimarkalı okul öğrencileri birbirlerinden kart alarak kendilerini kardeş okul ilan ettiler. Erçallar Fındık Fabrikasını da gezen Danimarkalılar daha sonra İsmet Erçal’ın yeni icadı yürüyen Uygur Evi Arabasının yapılışını bir süre izlediler. İsmet Erçal’ın yeni icadı Gezen Uygur Arabalı evle ilgili bilgi alan Danimarkalılar İsmet Erçal’a hayranlıklarını ifade ederek kendisine başarı dilediler…
Danimarkalılarla birlikte ilçemizi ziyaret eden ve Kafile Başkanı Türk profesörlerinden ve Danimarka’da bir üniversitede Sosyoloji Profesörü olan Ümit Necef’de yer aldı. Danimarkalı öğrencilerin Hocası ve 30 yıldır Danimarka’da Profesörlük yapan Antalya’lı Ümit Necef KUMRU.ORG VE CANİK.ORG’a şu açıklamayı yaptı. “Öğrencilerim, profösör,hemşire,öğretmen,komser vs gibi değişik meslek grublarından oluşuyor.Yurt dışında tanıştığım Kumru Kovancılı Köyünden Harun Teber’le Almanya’da tanıştık. Bu tanışıklığımız dostluğa dönüştü. Her yıl düzenlediğimiz Türkiye gezilerinin bu yıl ben öğrencilerimle 6.sını gerçekleştiriyorum. Harun Teper bana, Bu yılki gezinin Kumru olmasını ve çok memnun kalacaklarını Kumru’nun şirin bir yerleşim birimi olduğunu ifade etti. Ben de bu nedenle bu yılki geziyi öğrencilerimle Kumru’ya yaptık. Ben aslen Antalyalıyım ve 30 yıldır ,Danimarka’da üniversitede hocası olarak görev yapıyorum. .Öğrencilerime doğuyu yerinde göstermek doğu ile alakalı ön yargılarını kırmak maksadı ile bu gezileri düzenliyorum. Sizler bugünkü ilgi ve alakanızla bu ön yargıyı kırdınız., Öğrencilerim Çok olumlu düşüncelerle buradan ayrılıyor buna inanın. Yarın Sümela Manastırı ve Trabzondaki diğer tarihi yerleri gezeceğiz.İnşallah başkanım ve İsmet bey bizleri şenliklere davet ettiler,fırsat bulursak bu davete de uymak isteriz,bu vesileyle Başta kaymakam Beye,Kumru Belediye Başkanımıza ve İsmet Erçal Bey e ve tüm ilgililere öğrencilerim adına teşekkür ediyorum” dedi.
Ümit Necef açıklamasını şöyle sürdürdü “Biz Danimarka’da öğrencilerime Kumru’ya gideceğimi ifade edince bu Dünyanın neresi dediler. Ancak http://www.kumru.org/ sitesi sayesinde biz buraya gelmeden öğrencilerimle birlikte Kumru’yu internet üzerinden tanımış olduk. Gerçekten eğitim düzeyleri yüksek bir o kadar güzel insanlarla tanışacağımızı işin doğrusu tahmin etmiyorduk. Kumru’nun köy okulları dahil özellikle öğrenciler ve öğretmenler çok canlı ve cana yakın. Sizden ayrı olarak tüm öğrencilerime görüşlerini sordum. Hepsi Türkiye’ye ilk kez geliyorlar ve kendi ülkelerinden daha gelişmiş ve eğitimli olduğunu söyleyerek gerçekten Kumruyu çok sevdiler. Özellikle okullardaki yabancı dil öğretmenleri öğrencilerimi hayran bıraktı. Türkiyenin bu durumu ve Kumru gibi küçük bir ilçe köylerindeki bu gelişmişliği öğrencilerim hiç tahmin etmiyorlarmış.” Açıklamasında bulundu.
Gezi sonunda Danimarkalı 30 doktora öğrencisi adına açıklama yapan bir öğrenci , ” Öncelikli olarak ilgi ve alakadan son derece memnun kaldık. Biz Türkiye’yi diğer Ortadoğu ülkeleri gibi bekliyorduk.Ama farklı olduğunuzu gördük.Okulda okuyan öğrenci seviyeleri yüksek.Biz buradaki arkadaşlar Kopenhag kriterlerine uyduğunuzda rahatça Avrupa birliğine gireceğinize inanıyor ve Türkiye yi destekliyoruz” dediler.
Karikatür krizi ile ilgili bir soruya ise Ümit Necef “ Danimarkalı öğrenciler adına şu cevabı verdi. “ Danimarka’da bu olayın bu kadar büyütülmesi şaşkınlık yarattı. Böyle bir tepki ile karşılaşacaklarını hiç tahmin etmiyorlarmış. Şunu bilmek lazım. Her ülkede aşırılığa kaçanlar ve hoşgörüsü olmayanlar mevcuttur. Bunu genellemek son derece yanlıştır. Danimarkalıların büyük çoğunluğu hiçbir dine ve inanca hakaret etmez. İslam Dini ve peygamberi aşağılamayı kendini bilen hiçbir Danimarkalı hoş karşılamaz.” Açıklamasında bulundu.***BEKİR AKKAYA-KUMRU***

HABER YORUM kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Dolandırıcılığın Yeni Türü: Bana Kontör Gönder!

Büyük ihtimal Messenger’den alınmış bir Hotmail e-mail adresiniz mevcuttur. Hotmail bilindiği kadarıyla daha çok özel sohbet maksadı ile kullanılan bir email adresidir. Messenger Proğramı ile bir tanıdığınızla sohbet etme ya da dosya paylaşımı içindir. Sıradan bir internette çet için kullanılmaması düşünülemez…
Son zamanlarda internet uyanıkları sizin şifrenize ulaşarak, sizin tanıdıklarınızı sizin adınıza dolandırma ve daha çok tefon kontörü yüklemenizi istemeleri yaygınlık kazandı. Hatta İlçemiz Kumru’da bu yolla bir çoklarının şifreleri çalındığı gibi, bir çokları da karşıda arkadaşı olduğunu düşünerek ona yardım ettiğini düşünerek kontür yüklediği olmuştur. Peki bu olay bildiğimiz kadar şöyle gerçekleşmektedir.
Önce şifre ele geçiriliyor!
Sizin her zaman sohbet ettiğiniz birileri sizden sohbet esnasında daha iyi görüşme yapma ya da bir şekilde size özel bir dosya gönderme numarası ile bir sayfa açmanızı ve orada daha iyi görüşme durumu olduğunu belirterek bir internet adresi vermektedir. Daha sonra verilen adrese tıkladığınızda her zaman hesabınıza girdiğiniz Messencer ana sayfası açıldığını görüyorsunuz. İlgili kişi size bu sayfadan emeil ve şifrenizi girmenizi istemektedir. Siz bu durumdan şüphelenmediğiniz için normal email adresinizi ve şifrenizi her zaman mesajlarınıza baktığınız şekilde girdiğiniz an işlem bitmiştir. İlgili uyanıklar bu sayfayı kendileri hazırlamış ve sizi kendırmış olduğundan elinizle şifreyi ve mailinizi karşıya vermiş oluyorsunuz. Daha sonra sizin emaili kullanan uyanıklar şifreyi de hemen değiştirip sizin hotmailinizi çalarak sizin görüştürklerinizi dolandırmaya başlamaktadırlar.
Sonra Sizin Emailinizle karşıyı dolandırıyorlar.
O halde kim olursa olsun şifrelerinizi vermeyin. Ya da sizlerden internet yolu ile telefon kontörü ya da borç para isteniyorsa bilin ki karşıda bir dolandırıcı mevcuttur. Büyük ihtimal sizin arkadaşınızın şifresi çalınmıştır…Bekir AKKAYA

HABER YORUM kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Duman Köylüler Dumandan Değil, Çamurdan Dertli

4 Ekim 2005 tarihinde Kumru- Duman Köyü ile ilgili “İmam- Muhtar Elele “Haberinde “ Duman Köyü Muhtarı Mevlüt Dikili “Köyümüzde yapılacak mahalle yolu kalmadığı için yayla yollarını yaptığını” söyleyerek, o günlerde yapılan yol çalışmaları ile ilgili bilgi vermişti. Köyün imamı ve muhtarı yakında Duman Köyünün tüm mahalle yollarlının asfalt döküleceğini ifade etmişti. Köyün alt yapısının yapılarak köyün tüm sokaklarına asfalt dökülmesi bir kaç ay içersinde gerçekleştirilecektir” açıklamasında bulunmuştu. Haberin yapıldığı günden bu yana tam iki yıl geçmesine rağmen Duman Köylüleri hala çamurdan kurtulamadıklarını “ söyleyerek yalan haber yapanlara tepki gösterdiler.
Bugün Duman Köyünün tam ortasından asfalt geçiyor. Böyle olmasına rağmen köy halkının bugüne kadar muhtarın sözünün aksine mahalle yollarının çamurdan çıkılamadığını, okula gidip gelen çocukların çamur yollardan okula gidemediklerini söylediler. İki yıl önce Duman Köyü Muhtarı şöyle diyordu” Bütün derelere büz getirttim. Hiç bir yolda kesinlikle ayağa çamur değmeyecek, köyümün tüm insanlarından son derece memnunum ve benim “yolu genişletmek için yıkılsın dediğim yeri yıkıyorlar”, hiç bir kimse bugüne kadar zorluk çıkarmadı” demişti. Duman Köylüleri “Muhtarımızdan mahalle yollarının “kendinin söz verdiği şekilde asfalt” değil, en azından çakıl dökülerek çocuklarımızın okula gidip gelirken çamurdan kurtarılmasını talep ediyoruz.” Bütün köy yolları KÖYDES’le çakıllanıp asfaltlanırken, köyün tam ortasından geçen asfalta inat, Duman Köyünde çamurdan çıkılamaması ve çakıl dökülmemesi ve bizlere üvey evlat muamelesi yapılmasını doğru bulmuyoruz.” En azından Köy muhtarımız iki yıl önce verdiği sözü tutarak bizlerin çamurdan kurtulması için çapa sarf etmensi bekliyoruz. Köyde çamurdan bir evden diğerine gitmek mümkün değil. Çocuklarımızın bile okula geliş gidişleri aksamaktadır.” Haberi yapanlar gelsinler de köydeki çamur yolları görsünler de öyle haber yapsınlar” diye iki yıl önceki habere ve köy muhtarına kendilerini çamur içersinde bırakıp iki yıl önceki verdiği sözü yerine getirmemesine tepki gösterdiler. *Bekir AKKAYA/KUMRU HABER

HABER YORUM kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

KUMRUDA SARI ORMAN GÜLLERİ

Kumrunun yaylaları tamamen bu sarı çiçeklerle donanır.Adeta bir parfüm diyarına gidersiniz.Yine Kırkkızlar denilen mevkide 100 m alanda sarı çiçekler kırmızı rengi alır.Sarı çiçekler küçük maki topluluklarıdır.Sonbaharda ise bir başka güzel olurlar.Sarı orman güllerinin yazın ve sonbahardaki görüntüleri.Gelip yerinde görmenizi dileriz.

HABERLER kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

SEVİYESİ ÖLÇÜLÜYORSA "ÇUKURDUR"

Bu hafta içersinde okuduğum Zihni Çakır’ın “Ergenekon’un Çöküşü” adlı kitabın son cümlesini sizlerle paylaşmak istiyorum. “Seviyesi Ölçülebilen Şeyin Derinliği Yoktur; Ona Ancak Çukur Denir.”
Cümleden yola çıkarak maddi ve manevi tüm bildiklerinizin ne olduğuna siz karar verin. Yani, elde ettiğiniz ya da karşılaştığınız tüm değerleri bu güzel sözle değerlendiriniz. Ben, sen, o, ya da biz, siz, onlar…
Necip Fazıl Kısakürek “hatırladığım kadarı ile bir muhatabına “alçaklık bile bir seviyeyi ifade eder. Ben sana alçak diyemem. Sen ancak çukur adamsın” deyu seslenmiştir.
Anlarsınız adamın kalıbını ya da boyunu. Bilmek için de illa da ip salmak ya da cetvel ya da pergel gerekmez.
Çukurda istikrar yoktur. Düşeni de alır götürür. Çukura düşmek boşluğa düşmeye de benzemez. Ölmezsiniz ama iyi de olmazsınız. Ya koldan kaybedersiniz ya bacaktan. Çukur aslında boz arazi gibidir. Karadır içersi ve dışarısı. Pek aydınlık ve güneş almaz. Aslında derinliği ya bir metre ya da 30 santimdir. Genelde çukurun üstüne örümcekler ağ örer. Bir “kızılota” bastığınızı zannedersiniz ama ayağınızı kırar ya da paldır küldür yuvarlanabilirsiniz.
Seviyesi bir şeyin ölçülebiliyorsa derinliği yoktur. Hani derler ya “bir atımlık topu varmış.” İşte çukurun isabet merkezi tam orasıdır.
Çukur birden dolar, İnsan da dolmuşa biner. Çukur birden “yeter artık” der, işinizi hiç görmez. Tam bir kap buldum “turşu kuracağım” derken, dibi gözükür. Sabırsız ve şükürsüz bir durumu vardır. Çukurda saklanamaz, ölçülü bulamazsınız.
Çukur, çukuru tanır, ya da her gördüğünü çukur sanır. Çukurların tamamı bir çukur halinde buluşur. Özellikleri birbirlerine benzerler. Arazinin yapısı ya da toprağın kumlusu ya da humuslusu özelliğinden başka bir durumu yoktur. Araziye uyar uygunluk arz eder. Pekte bir iş için kullanılmaz.
Evlerin önlerindeki çukurlar genelde çöp kutusu olarak kullanılır. Eti tükenmiş kemikler, bu çukurlara atılır. Dolunca da üzeri çevreye koku salmasın diye üzeri örtülür.
Bahçelerdeki çukurlar genelde yılan çıyan ya da küçük çaplı yaratıkların uğrak yerleridir. Çukurlar için bu bilinmez geliş ve gidişler bir mutluluk kaynağıdır.
Çukurların oluşması genelde köstebek ya da porsuk türü hayvanların eşinmeleri durumunda oluşur. Zaman zaman insanlarda çukur açar, çukur oluşturur.
“Boku kürek olanın kabı çukur olur.” Atasözü çukurlar için bir ölçüdür. Çukur mu ya da değimli tartışması bu atasözü için de geçerlidir.
Yerin altına bu kadar ihtiyaç duymanın,ilk adımı çukurdur. Kapalılık ya da bilinmez işler içersinde dolaşmak çukursal bir durumdur. Bir gizlilik varsa ya da olumsuz durum söz konusu ise çukurla irtibatlandırılabilir.
Bunların haricinde , tuzak amacı ile hayvanlara veya hısımlarına çukur açılır. Bir noktada çukur hali tuzakla eşdir.
İşte size çukursal bir fıkra : Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar.
Birincisi demiş ki: – “Çukurun yanında bir ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin.”
İkincisi:- “Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz” demiş.
Üçüncüsü:- “Kafanız hiç çalışmıyor”demiş.- “Gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım”demiş.
Son söz : Sakın çukura düşmeyin!

Not : Telefonuma Mesaj atarak bayramımı kutlayan dostlarım’a. Ben yazıp gönderemiyorum. Ben de sizlerin bayramınızı en içten dileklerimle kutlar saygılar sunarım.
Bekir AKKAYA / KUMRU– BEKİR AKKAYA

DÜŞÜNCE VE YORUM kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »